Powered By Blogger

15 Haziran 2014 Pazar

İki Renkli Şehriye Salatası

Şehriyeli salataları çok seviyorum, hem çok besleyici oluyor hem de görsel açıdan tatmin edici. Bu iki renkli şehriye salatasına nette gezinirken  rastlamıştım uzun zaman önce ve favorilerim arasına girdi.

Malzemeler:
2 su bardağı yıldız veya arpa şehriye
1 adet haşlanmış tavuk göğsü 
Küçük bir kase çekirdeksiz ve doğranmış yeşil zeytin
4 adet orta boy közlenmiş ve kare kare doğranmış kırmızı kapya biber 
3-4 tane küp küp doğranmış kornişon turşu
Yarım demet kıyılmış dereotu 
Zeytinyağı,tuz ve limon

Nasıl Yapılır: Şehriyelerin yarısını tava ya alın ve rengi iyice koyulaşana kadar kavurun.Kalan diğer şehriyeleri de üzerine ekleyerek karıştırın ve haşladığınız tavuğun suyunu ve biraz tuz ilave edin.Şehriye pilavı yapar gibi pişirileceği için gerekli ise biraz da sıcak su ilave edin ve kapağını kapatın kaynadıktan sonra altını kısın ve pişmeye bırakın.Haşladığınız tavuk göğsünü küçük küçük doğrayın. Pişen ve biraz soğuyan şehriyeleri geniş bir kaba alın üzerine doğradığınız tavuk göğsünü,küp küp doğradığınız turşuyu, biberi, yeşil zeytini ve kıydığınız dereotunu ilave edin. Zeytin yağı, tuz ve limonu da ekleyip karıştırın.İşte nefis salata hazır.:)

PÜF:Bence bu salatanın en can alıcı noktası şehriyesinin bol diğer malzemelerinin daha az olması. Bir diğer lezzet kaynağı da tabi ki şehriyelerin tavuk suyuyla pişirilmesi. Son püf ise içinde lezzet karmaşasına neden olacak yoğun aromalı baharatların ve sosların bir arada olmaması, sadece dereotu nefis bir aroma katıyor...  

28 Ekim 2013 Pazartesi

NEŞELİ OYUNCAKLAR' da çekiliş var...

Henüz bu gün keşfettiğim  NEŞELİ OYUNCAKLAR da çok güzel bir çekiliş var.Verdiği hediyeleri gördüğümde ba-yıl-dım... Size de bir uğramanızı tavsiye ederim.


26 Temmuz 2013 Cuma

Baş Ucu Kitabım


                                                                                                                                                     




MESNEVİ'DEN

Yüz' de ısrar etme, doksanda olur
İnsan dediğinde, noksan da olur
Sakın büyüklenme, elde neler var
Bir ben varım, deme yoksan da olur
Hatasız dost arayan, dosttan da olur.

Ne güzel söylemiş Mevlana...
Bu aralar baş ucu kitabım Nevzat Tarhan' ın MESNEVi  TERAPİ. Çok sade, açık ve anlaşılır yazılmış bir çırpıda bitirilebilir ama sindire sindire,  hatta  her defasında ayrı bir inceliğini keşfederek tekrar tekrar okumak gibisi yok. 

Gezdim Gördüm:Doğu Karadeniz 2

Doğu Karadeniz turunun son durağı Batum... Neredeyse panoramik sayılabilecek kadar kısa bir Batum turu yaptık. İşte yakalayabildiğimiz fotoğraflar :)

Burası içindeki eşyaları ve mimarisiyle tamamen ters duran ve dünyada sayılı olan Ters Bina. Batum ilginç mimarisi olan binalarla dolu.



Bu saat kulesinde de İzmir deki saat kulesinden esinlenilmiş.



Ve Doğu Karadeniz i gezdikten sonra çok sakin, sade gelen bir doğası olan Batum da görülesi bir Botanik Park. Parkın girişinde çok güzel ortancalar karşılıyor sizi. Adlarını bilmediğim onlarca farklı ağaç ve çiçek var.Ayrıca manzarası da harika. Sakin sakin gezilmeli aslında. Bir daha ki sefere inşallah :) 











Yasemin çiçeğinin harika kokusuyla doldurdum ciğerlerimi... ohhh misss....



Burası da Avrupa  Meydanı



Aslında çok resim eklenebilir Batum da ki ilginç mimarideki binalar adına ama işte biraz hızlı gezince  ''kısmetse bir daha ki sefere''  diyor insan.
Çok kısa özetlersek:
Mesela ters duran bir süt şişesi şeklinde yapılmış bir Adalet Sarayı var, süt gibi saf, temiz, bir adalet sisteminin varlığını simgeleyen,
Burgu şeklinde ve camdan yapılmış bir kule,
Sahilde dev bir dönme dolap,
Adını koyamadığım ilginç bir mimaride Amerikan Teknoloji Üniversitesi,
Kiliseler,
Rus mimarisinin eskiden yeniye birçok örnekleri gibi.
Ayrıca bir Türk mahallesi var şu an resmini ekleyemediğim bir küçük camide mevcut. Bu cami her an ibadete açık, ama sadece cuma günleri ezan okunabiliyormuş.
Ayrıca Türkiye den Gürcistan a geçildiğinde ilk bölge Acara Özerk Bölgesi, buradaki halk müslüman ve Türkiye nin himayesindeymiş.Gürcistan ile ortak kullandığımız hava alanı da bura da. 

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Gezdim Gördüm: Dogu Karadeniz 1

Ramazan öncesi kısa bir Doğu Karadeniz turu yaptık kalabalık bir grupla. Başta Oğulcuğum ile zorlanır mıyız diye düşündükse de (Oğulcuğum'un kara yolu ile ilk uzun yol yolculuğu olduğu için) sonra iyi ki gitmişiz diyorum.Canım oğlum büyümüş meğer hiç üzmedi de yormadı da bizi.
                                                                                                                     

     

                                            Sümela Manastırından Farklı bir manzara...



       

Ayder yaylasında bir özgür ruh...



      
Zil Kalesi



      

Muhteşem doğasıyla Rize


    

Uzun Göl

Aslında anlatacak ne çok şey var Doğu Karadeniz ile ilgili,çok güzel ama eminin yaşaması zor bir doğası var en başta... Şimdi daha iyi anlıyorum Karadeniz kadını neden bu kadar güçlü ve dik, bu doğa ancak güçlü olursan onunla yaşamana izin veriyor.Neden bu kadar kıvrak zekalı insanı var karadenizin onu da anladım biraz, pratik çözümlerin olmalı o yüksek dik yamaçlarda evler yapıp, içinde yaşamak için. Ben hayran kaldım dağına, ağacına, deresine, denizine Ayder'in, Uzun Ğöl' ün sakinliğine... 

12 Mayıs 2013 Pazar

resim alıntıdır



Başta canım annem olmak üzere, Kayınvalidem, Anneannem, Teyzem, yeni anne olmuş ve hasretle bebeğini kucağına almayı bekleyen anne adayı arkadaşlarım, ve tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun.

5 Mayıs 2013 Pazar

İşte Bir Çekiliş...

Tesadüfen karşıma çıkan ismi itibariyle ilginç ve güzel bir blog  http://sevgili-mustakbel-esim.blogspot.com/   Bir çekiliş hazırlamış ve hediye olarak yeni blog tutan birsi olarak en çok ihtiyacım olan header hazırlıyor.Şanslı Kişi olmak ümidiyle diyorum....